"Choi San," diye tekrarladı küçük olan. Gergindi, bu her halinden belliydi. Ses telleri bile titriyordu konuşurken, bacakları dahil bütün vücudu titriyordu. "Beni öper misin?" diye sordu küçük olan masumca. "Ne?" büyük olanın ağzından tek bu kelime çıkmıştı. Öpmek mi? "Bu benim ilk öpücüğüm, daha önce hiç kimseyi öpmedim." Dedi küçük olan bakışlarını büyüğüyle kilitlerken. Bir kere konuşmaya başladığı için, diğer demek istedikleri hemen ağzından çıkmaya başladı. "Ve sen şu an yalnızsın, yani sevgilin yok. İlk öpücüğümü mahvetmek istemiyorum ve unutulmaz olmasını istiyorum." İkilinin arasında büyük bir mesafe yoktu, öyle ki ayakları dokunuyordu birbirine. Ama nedense vücutları dokunmuyordu, o küçük mesafeye sakladılar gizlice. "Sen" dedi büyük olan kaşlarını çatarak, "sadece öpücük mu istiyorsun?" diye sordu sessizce küçüğünün yüzüne fısıldayarak. Küçük olansa ona ayak uydurarak fısıldamaya başladı, "lütfen". "Beni seviyor musun?" diye sordu büyük olan, cevabinin ne olacağını az çok tahmin ederek. Tabii karşısındaki küçüğü gardını indirdiği için elini tekrar yanağına koydu ve okşamaya başladı. "sevmeme-" "Eğer sevdiğimi söylesem, sen de beni sever misin?" "Hayır." "O zaman seni seviyorum," son söyledikleri üzerine küçük olan yavaşça yaklaşıp büyüğünün dudaklarına kapandı.
5 parts