Bazen öyle bir an gelir ki; zihninizdeki yükü taşıyamaz hale gelirsiniz ... İşte o an hayatınızın en zayıf halkasıdır...
Annesi ölmüş bir kız,
Ölen eşini unutmak için başka bir kadınla evlenen baba,
Hayatının dönüm noktası olan bir tayin,
Yalnızlık ve hiçlik yüklü bir yaşam,
Birbirini tamamlayan bir dostluk ...
Gözyaşları içinde son kalan gücümle bağırdım :
-" Git hayatımdan artık! Sadece git! Hiç tanışmamış gibi, gözlerindeki geçmişin gözlerime hiç dokunmamış gibi git! Yapamaz mısın?! "
Ellerini sinirle saçlarından geçirip bağırdı :
-" Yapamam tamam mı? Yapamam! Sen her gün yanıbaşımdayken, nefesin usulca nefesimden kanıma karışıyorken yapamam! Ben de sana "Beni sev" diyorum. Yapabiliyor musun? "
○ Tüm hakları saklıdır. Çoğaltılamaz, kopyalanamaz.
Dudaklarıma bir buse kondururken "seni seviyorum,ama biraz acı cekmen gerekiyor"
Ben iki yıldır acı çekiyorum,bu ne ki? Boxerini çıkarırken onu izliyordum. Bir yere gelince utanman da kalmıyordu bu adamın yanında. Alışık olduğum şeylerdi. Bir adamın sevmediğin halde her zerresini biliyorsanız buna bir bok denmezdi!
Kalın ve damarlı penisini çıkarıp birkaç defa okşadı. Bunu yaparken gözlerimin içine bakıyordu.
"Hazır mısın?"
Hazır mıyım? Ben çocuk doğurmaya hazır değilim. Ben anne olmaya hazır değilim. Lanet olası hapı yanıma almamıştım! Ayrıca aklıma nereden gelebilirdi ki dağ başında kocamla sevişeceğimiz?
Erkekliğini girişime yerleştirirken birden içime itti. "Ahh!" Tırnaklarımı kollarına geçirdim. İçimde hareket etmeye başladı. Bacaklarımı beline doladım, topuklarım kalçalarına değiyordu. Omuzlarına sıkıca tutundum. Terden ıslanmış Saçlarımı gözümün önüne düşerken tek eliyle geriye attı.
"Kartal!"
"Sikeyim! Seni o kadar özlemişim ki!"
"Ahh! Yavaşla!"
"Hayır bebeğim,bu gece sadece benim istediğim olacak"
Omuzlarına tırnaklarımı geçirirken odadaki tek ses tenin,tene çarpma sesleri,ve kısılan sesimden çıkan inlemelerimdi. Sonuna kadar soktuğu aletiyle hayalarının kadınlığıma çarptığını hissedebiliyordum.