Varla yok arasında bir şeydi. Ordaydı işte, bir gölge gibi yaşıyordu. Tek çete'nin değil, Tüm çetelerin lideriydi o, buna rağmen onu sadece birkaç kişi görmüştü ama adını duyan, veya lider olduğuna dair dövmesini gören bir daha dönüp bakmıyordu, bakamıyordu.
Oysa hayatını tek bir kıza adamıştı çünkü kurtuluşuydu, PANZEHİR'İYDİ o kız onun. O kurtulursa Ateş başarmış olucaktı yenecekti kanında dolaşan o zehiri.
Herşey planlanmıştı, saf kız sonunda düşmüştü Ateş'in hazin tuzağına. Ateş herşeyi hesaba katmıştı, oysa unuttuğu şey onun planlarınıda, hayatınıda alt-üst edecekti: KALBİ o bir kalbi olduğunu asla düşünmemiş olsada gördüğü o masum kız onun bir kalbi olduğunu hatırlatmıştı ona.
Panzehir diye adlandırdığı masum kız kalbini ölümcül bir zehir gibi ele geçirmiş, tüm vücuduna pompalıyordu.
Savaş ağa adlı hikayem ÇİLEM olarak değiştirilmiştir haberiniz olsun.
Bir de yeni okuyanlar için kitap olma ihtimali vardır. Şimdiden söylemek istiyorum.
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum...
"1 yıl, sadece 1 yıl sonra burdan herkesin seni bir ölü olarak sanması ile gideceksin."
Bunu diyen bir ağaya ne kadar güvenilir ki
Sevgiyi hiç tatmamış bir kız esir olduğu bir ağaya aşık olabilecek mi...
Kalbi kırıklarla dolu 22 yaşında genç bir kız ve Mardin'in aşiret ağası.
Berdele kurban gitmiş iki genç, iki deli yürek...
Her genç kızın hayaliydi beyaz atlı prens, peki ya bu sadece hayallerden ibaret ise.
Kuma kitabı değildir...
6 Eylül 2021
Telif hakları kesinlikle saklıdır.