-Wattys 2020 Romantizm Kazananı- Adamın üzerimdeki baskısıyla köşeye sıkışmıştım. Ona dokunup üzerimden atmak istiyordum ama bunu yapamıyordum. Sanki felç geçirmiş gibi kalakalmıştım. Ne konuşabiliyordum ne de hareket edebiliyordum. Fakat artık bundan oldukça rahatsızdım. Sağ elimi belli etmeden arkama atıp belimdeki silaha dokundum. Onun varlığı niyeyse bana güç veriyordu. Adam sağ elini başımın üzerinden arabaya koyduğunda kaçabilecekmişim gibi geriye gittim. Daha fazla gidemiyordum. Yok olmuyordu. Böyle devam edemezdim. ''Size hiçbir şey vermek zorunda değilim!'' Adamın göğsüne ellerimi koyup tüm gücümle ittirdim. Yaptığıma direnmedi birkaç adım geriledi. Bana alan açılınca duruşumu dikleştirip ben de birkaç adım öne doğru attım. Bu sefer gerileme sırası ondaydı. ''Hem siz kim oluyorsunuz? Bana bu şekilde davranamazsınız!'' Sesim haddinden fazla çıkmıştı. Karşımdaki adamın şaşırdığını görebiliyordum. Benden bu denli bir çıkış beklemediği açıktı. Adamın sinirle kasılan yüz kaslarını gördüm bu sefer. Yine bir sinir dalgası benliğini ele geçirmişti. Ben de bundan nasibimi almıştım. Kollarıma yapışan mengene gibi eller öyle sert tutuyordu ki canım yanıyordu. Parmakları kollarımı morartırcasına sıkıyordu. Yüzü yüzüme yaklaşmış gözlerinden çıkan öfke ateşleri yüzümü yakıyordu. ''Kimliğini çıkaracaksın ve arabada ne var ne yok hepsini göstereceksin!'' Bu bendeki bardağı taşıran son damla olmuştu. Kimse bana emredemezdi. Hiç kimse! Kollarımı gevşettiği tutuşundan faydalanıp yarım adım geriye çıktım. Canım ya da bir başka şey şu an umurumda değildi. Belimdeki silahı çekip kalbine dayamamla onun da eş zamanlı aynı şeyi yapması bir olmuştu. Şimdi ikimizin silahı da birbirimizin kalbi üzerinde meydan okuyordu. Ya iki silah da patlayacaktı ya da birimizin öfkesi ateş olup yakıp yıkacaktı.
37 parts