Bu aslında on dokuzuncu yüzyılın başlarında İngiltere'de parasına veya aklına güvenen bir oda dolusu adamın, bir araya gelip konuşmaktan başka birşey yapmadığı bir saatte, kürsüye çıkıp herkesin dikkatini çekmeye çalışan bir adamın öyküsü olabilirdi. Kendi düşüncelerini bu bir oda dolusu adama anlatacak, ya deli ya da dahi olarak anılacaktı. Ama onun hayatı zaten bir delilikti şimdi dahi olması daha iyi olabilirdi.