Aslında bu hikaye ayrılık, aşk, özlem ve birçok duygunun hikayesi olabilirdi ama değil işte benim Selim'in ihanetine verdiğim -aslında vermediğim (!)- tepkime olan yaşadıklarımı anlatan bir hayatımın özeti denilebilir. Ailemin yanımda oluşu, biricik kan bağımız eksik olan kardeşimin desteği ve aslında kesik incinmiş olan duygularımın, kalbimin, beynimin içinde dönüp dolanan anıların kendi kendini dikmesi iyileştirmesi, Selim'in bana verdiği gülün yok olan anılarla canlılığını yitirip solması ve geriye defterde bir izi bırakması, ondan geriye kalan ancak buydu. Ama devamı onda değildi. Devamı bende Sena' daydı. Yaşadıklarıma rağmen aşktan vazgeçmeyen yapıma rağmen tekrar beni iyileştiren yeni anı arayışım idi. Başlangıcı acı, ayrılık ve hüzün olan ama devamı pamuk şeker tadında olan hikayeme hoş geldiniz umarım gönlünüzü hoş ederim der sizin için basit bir hikaye benim için hayatımın masalına başlarım.
Buraya bak cılız okur. Senin geçirdiğin tüm o uykusuz geceler gibi yüzyıllar geçiren Carryhall Lisesi öğrencilerine bak. Bak ve elindeki loş telefon ışığıyla korunmaya çalıştığın gecelerin bu muhteşem yaratığını gör. Bana bak. Ben insan hayatlarını yazdım ve mürekkep olarak kan kullandım. Bana bak ve geceleri güvende olduğuna dair tüm ümitlerini kes!
"Zehir vücudumda yayılırken, okulun ilk günü Leia'nın bana '' Senin başlayacağın okulda hayaletler gezip öğrencileri öldürüyormuş. Ya sana bir şey olursa?'' dediği an aklıma geldi. Artık hayaletlere inanıyordum..."