Dalgındı. Elinde tek dal sigara, hayatını zehirleyen bu lanet şeye, işaret parmağı ve orta parmağı da şahit oluyordu. Ve yine, kuraklık yaşayan çorak araziler gibi orta yaşlı bir adamın harita usulü parmakları radyoyu karıştırmaya başladı. Biraz kurcaladıktan sonra sanat güneşini yakaladı. Durdu. ‘Ah bu şarkıların gözü kör olsun’ diyordu. Bu şarkı onu geçmişe götürdü.
Bundan iki sene evveldi. Nesrin’le tanışalı iki sene olmuştu yani. Ne yaptıysa bu adam yapmıştı. Nesrin’e sorsanız Rıza’daydı tüm suç. Kıskançlıkları, onu sıkması, Rıza’dan uzaklaşmasını sağlamış. Yani beyin ölümü gerçekleşmiş bir aşkın cümleleriydi bunlar. Oysa her şey ne güzel başlamıştı.
Rıza minibüs şoförüydü. Bu arada eskiye döndüğü sırada Zeki Müren bitmiş, radyocu sanki Rıza’ya kıyak geçmiş gibi bir Zeki Müren daha çaldı: “Gözlerin doğuyor gecelerime’ Tam da rast gelmişti. Çünkü Nesrin, minibüse çok yağmurlu bir akşamda bu şarkıyla binmişti minibüse.
Nesrin’in evi son duraktaydı. Herkes inince son durağa yaklaşı
Viranşehir köyünde zamanında halka zulmeden adamın katil oğlu ile ansızın onun kapısını çalan masum güzel lalin
~ Efkan ve lalin
Kötü yorumlarınız ve hakaretleriniz sizde kalsın.
İlk bölümler okur çekmek için öyle yazıldı xkdnkxdm
Yetişkin İçerik