Ruhunu çıkmaza sokan adamın benliği karanlığa gömüldü. Kana bulanan elleri narin tenimde gezinirken merhamet tüm acizliği ile can verdi. Masum benliğimi, kızıl kan renginin büyük kini geride bırakmadan silinmeyen izleri açığa çıkardı. ''Olmayan ruhunun kefaretini istiyorum. Ruhun benim!'' Biz... Biz olmanın ötesine giderken, sonsuzluk bize yaramaz Karanlığın Efendisi! ''İzin veriyorum... Ayaz!'' Dokunuşlarının ölümü tenime kazıdığı an, kaybettim. Acının kül bulutu, esareti üzerimize yağdırıyordu. Karanlığın her bir zerresi ölümün çığlıklarını yankılıyordu. ''Soluk teninde ki dudakların benim!'' Ayaz'ın dokunuşları, yaralı benliğim için bir çıkmazdı. Cehennemin alevleri arasında harmanlanan kül gibiydim. ''Artık kayıp bu okyanustayım . Çırpınışlarım boşuna . Hadi! Kuşat beni...'' Teniyle ruhumu, bedenimi yakmaya başladı. Dudakları enseme öpücük bırakırken, yok oluşa şaitlik eden karanlık, kırgın tenimin solgun kanında kol geziniyordu. Arıyorum ruhumu ama artık o kayıp! Sonsuzluk bize yaramaz demiştim Karanlığın Efendisi
13 parts