Yanı başımda gün batımını izlerken,gözlerimiz birbirine denk düştüğünde,o gözlerinde ki tutkuyu gördükten sonra her şeyin farkına varmaya başladım.'Bizimkisi bir hemdem'den(can ciğer arkadaşlık'dan)başlayan,sonu,ucu bucağı olmayan,iki bedende bir aşk'a dönüşüyordu.Her gün batımı, senin o gözlerinin derinliğindeki gökyüzünü bana hatırlatıyor, gökyüzü gözlüm...
'Ateş den ateşe atsan da olur,beni yeniden hayata bağlasan da...
Herşeyin seninle olduğunu bileyim yeter.
"Biz seninle gökkuşağında siyah olmaya,deniz de yanan ateş olmaya söz verdik.
Biz seninle imkansızları başarmaya söz verdik gökyüzlüm...
Sevmediğiniz yüzünü dahi görmediğiniz bir adamla evlenmek nedir bilir misiniz?
"Abi yapma kurbanın oluyum!"
Ağlayan gözlere abime baktım, baba yarıma en değerlime.
"Ben diyeceğimi dedim, iste yada isteme Azad'la evleneceksin Evin."
...
Mutfağa girip elerimi tezgaha yasladım. Arkamda hissettiğim kara gölge ile kaşlarımı çatıp arkamı döndüm. Uzun boylu, kumral özenle şekillenmiş saçları, yeşil ormanı andıran gözleri ile karşımda duran adama baktım.
"Ne işin var senin burda?"
Elerini cebine koyup rahat bir ifadeyle parmak uçlarında yükseldi.
"Müstakbel karnımı görmek istemiş olamamı?"
Sinirle burnumdan soludum.
"Ben senin o tanıdığın kızlara benzemem bir tane çarparım ağzının üstüne!"
Yeşil hanelerini kısarak baktı yüzüme.
"Bu sözlerini sana yerdireceğim zamanı iple çekiyorum Ceylan gözlü."
Sonda kullandığı hitapla dudaklarımı yaladım. Gözleri dudaklarıma kayınca vücudum gerilmişti...
(İmdadım kitabımı okuduktan sonra bu kitabıma okumanızı tavsiye ediyorum kafanızın karışmaması için.)
Evin ve Azad
(kurgu; yetişkin içerik bulundurur.)