¦¦
Ruhu ızdırapla kerpiçlenmiş kadının gözlerinden üç damla, gardını alarak yol izledi çenesine.
Acı, boğazında düğümlenerek intihara sürükledi umursamazlığı. Battığı ruhtan kanlarını akıtarak çıkan hayal kırıkları, öfkenin göz bebeklerine yayılmasına şahitlik ederken her bir nefes, ciğerlerine bir bıçağı armağan bıraktı.
Şehvetin esaretine kapılmış yarı baygın göz kapakları ardındaki hislere bakmak istedi kadın.
Kocasına. An itibariyle düşmanına.
Yarı aralanan kapı ardındaki aldatılış hikayesine...
O gece, dört çocuk getirdi dünyaya kadın, masumiyetini yitirmiş sürtük duygular arasında.
Loş ışığın dahi gözleri alan mekanında, bedeni içine kıstırılmış çığlıkları yokladı duvardan aldığı destekle.
Acı, nefreti sürükledi.
Nefret, öfkeyi fitilledi.
Ve öfke, merhametten ırak, hüküm süren intikamın kapısına dayandı.
İşte tam O gece büyüdü o dört çocuk. Tiz çığlıkların himayesinde, ruhun esaretine kapılmış vahşi kadının sütüyle.
Her yapılan şey, bir öncekini arayacaktı.
"Hikayeyi baştan yazamazsın."
"Ama sonunu değiştirebilirim."
© Tüm Hakları saklıdır.All Rights Reserved