Siyah deri koltuğa oturdum, ellerimi dizlerimin üstüne koyup ona baktım.
Dövme yaptırıyordu. Omzuna Rusça bir yazı kazdırıyordu. Yazının anlamını bilmiyordum. Deli gibi merak ediyordum ne yazdırdığını.
Dövmeci - yani Yüsra - dövmeyi yaparken "Sence aşk nedir?" diye sordu, ona.
"Yaşam," diye yanıt verdi uzandığı yerden. İkisi arasındaki konuşmayı dinlemeye başladım.
Yüsra "Âşıkken yaşadığını mı hissediyorsun?" diye sordu. Yüsra'ya bakıp bir şey söylemedi. Umursamaz bir tavırla Yüsra'ya bakmaya devam etti. "Aşkın hayatın olduğunu mu söylüyorsun?" diye sordu bu kez.
Dövme canını acıtmış olacak ki gözlerini yumdu. "Hayatımda büyük bir yeri olduğunu söylüyorum," diye kaçamak bir cevap verdi.
Yüsra sırıtarak "Bunu zaten biliyorum," dedi. "Hislerini belli etmekten mi korkuyorsun?"
Yüsra'nın imalı tavrını anlayamasam da ikisini dinlemeye devam etti.
"Ben hiçbir şeyden korkmam."
"Bu iddialı olmadı mı?"
"Bence olmadı."
"Neden bu konuyu konuşuyorsunuz? Hiçbir şey anlamadım," dedim bakışlarını ikisinde gezdirerek.
"Boş ver," dedi gözlerini açarak. "Yüsra'nın saçma sapan soruları işte."
Yüsra "Kesin öyledir," diye mırıldanıp aleti onun omzundan çekti. "Dövmen bitti. Hayırlı olsun."
Ayağa kalkıp ona yaklaştım. Önünde durup omzuna yazdırdığı dövmeye baktım. "Ne yazıyor orada?"
Anlamını söylemekte kararsızmış gibi bana baktı. İlk önce yüzümü inceledi, sonra Yüsra'ya kaçamak bir bakış attı. Ardından tekrardan gözlerimizi buluşturdu.
Bakışlarında farklı bir ifade oluştu. Dudakları aralandı. "Kavin."
Dudaklarım aralandı. Şaşırarak ona baktım.
Kavin, benim adımdı.
~
Galatasaray teknik direktörünün büyük kızı olan Mayıs, derbide attığı golün ardından sakatlanan yıldız oyuncuya babasının ne kadar üzüldüğünü görünce dayanamaz. Hem babası hem de düşük not aldığı stajının puanını yükseltmek için fakülte hocalarından birisiyle bir anlaşma yapar.
Sakatlanan topçuyu üç ayda sahalara döndürmenin sözünü veren Mayıs, bu sözü verirken Doruk'un ne kadar huysuz bir insan olduğundan habersizdi. Ama kendisi de ondan aşağı değildi.
Ve top kaleye, tam isabet etmişti.