Dört duvar bir çatı, evet devlet ona barınması için bu imkanı sağlamıştı. Bedenini burada barındırabılıyordu, lakin ruhu... ruhu zaten sokakta kalmaya alışkındı. keşke keşke hep o dört duvar arasında kalsaydı ruhu barınamasa bile olsundu en azından yara almıyordu. Her günü ayrı bir ıstırapla sonlanıyordu. kimse ruhunun attığı çığlıkları duymuyordu zaten ruhu da artık vazgeçmişti bağırmaktan. aslında vazgeçirilmişti. ruhunu susturalı uzun zaman olmuştu. lakin o güne kadar, Onun ruhuna atılan her bir kırbaç küçük bir kızın ruhuna da atılacaktı bedeninin aldığı her yarayı küçük bir kızın bedeni de alacaktı. O güçlüydü. peki ya küçük kız onun kadar güçlü müydü? olamaz o bunları kaldıramaz diye düşündü ona yapılanların hepsi tanrının başka bir kuluna yapılmamalıydı. Onu kurtaracaktı ve kendini de kurtaracaktı. Hem onun onu koruyacak bir kimsesi yoktu ama küçük kızın bir abisi vardi o onu kurtarabilirdi. Meyus ERSOY. iki kadının hayatını kurtarabilir miydi? birinin ruhunun susmasını engellerken diğerinin lâl olmuş ruhunu tekrardan dile getirebilir miydi?... "Yuttum çığlıklarımı kusamıyorum..." Yayım tarihi: 03.08.2019All Rights Reserved
1 part