SESSİZ ESARET √
  • Reads 8,260
  • Votes 1,015
  • Parts 13
  • Reads 8,260
  • Votes 1,015
  • Parts 13
Complete, First published Jul 18, 2014
TAMAMLANDI. 

© Tüm hakları saklıdır
  21.06.2014
  
Hikayeyi çalan olursa hırsız hakkında yasal işlemler başlanacaktır. 

Sessiz Esaret adı ilk defa bu hikayede kullanılmıştır.

*

Bu hikaye, ilk acemi halimle yazdığım hikayedir. Bu yüzden varsa hataları noksanları falan yorumda bildirirseniz bana daha çok yardımcı olursunuz.


****
  
 Sen kendine inandığın sürece, kimse seni yıkamaz. 

 Pes etme. Gücüne diren. İnandığın ve cesaret ettiğin ne varsa onu yap. Ve asla vazgeçme.

 Yoksa onlar, hayallerini sömürür. Cesaretinin kemiklerini kırar, umudunun ateşini söndürür. Geriye senden hiçbir şey kalmayana dek seni yok ederler.
All Rights Reserved
Sign up to add SESSİZ ESARET √ to your library and receive updates
or
#92aydınlık
Content Guidelines
You may also like
TAHİN İLE PEKMEZ (Düzenleniyor.) by nazankaraermis
22 parts Complete
Çorbayı ısıtıp bir kaseye koydum ve yanına iki dilim ekmekle su doldurup tepsiye koydum. Salona giderken acaba suya tükürsem mi diye de düşünüyordum bir yandan. Maksat hinlik olsun! Ama bunu da yapmadım. Tepsiyi Tahin'in kucağına bıraktım ve geri çekildim. "Kiz!" diye cırlayan yürüyen bastona baktım. Ne var dercesine başımı salladığımda "İçirsene uşağima çorbayi ula!" dedi. "Valla ben sadece ayağını kırdım." dedim ellerimi kaldırıp. İşinize gelirse valla. "Elleri sağlam gördüğüme göre. Zıkkımlansın aman yesin, içsin yani." Havalı havalı kollarımı göğsümde toplamıştım ki, babaanne bastonu bacağıma geçirince kendimi Tahin'e çorba içirirken buldum. İçimden homurdana homurdana kaşığı elime aldım. Tahin iti sırıtıyordu. Dua etsin yalnız değildik! "Çorbaya bir şey atmadın değil mi?" diye sordu gıcık gıcık sırıtırken. "Domestos attım," dedim kaşıktaki çorbayı ağzına uzatırken. Gülümsedim ve ekledim: "Şerefsizliğini söker." Şaşırdı ve güldü. Gerizekalıydı bu, valla bak. Hakaret ediyorum iltifat etmişim gibi sırıtıyordu. Uzattığım kaşıktaki çorbayı gözüme baka baka içtiğinde dudaklarında kalan çorba kalıntılarını diliyle yaladı. Bu döngü Tahin'in çorba kasesinin dibini görene kadar devam etti. Maşallah, iyi ki tencereyle getirmemişim. Bu tencereyi de yerdi valla. İlaçlarını da içtikten sonra, "Tuvalete gitmem lazım." dedi. "İyi git." dedim mal mal yüzüne bakarken. Ne yapmamı bekliyordu? Ben mi yaptırayım çişini? "Yardım etsene ula!" diyen yürüyen bastonla sabır çekip Tahin'e koltuk altı değneklerini uzattım homurdana homurdana. "Tabii yardım etmem lazım! Donunu ben indireceğim çünkü!" "Tuvalete gitmeme yardımcı olsan yeter, gerisini ben hallederim." dedi Tahin iti sırıtırken. Gözlerimi sahte bir minnetle kırpıştırdım. "Allah razı olsun ya!" ©Tüm hakları Gül'ün bayat esprileri, Tahir
SINIR |Tamamlandı| by __Katre__
75 parts Complete
Az önce Eylül'ün tuttuğu boşta kalan elini yeşil kalın askeri kemerinin üzerine koyup lafa girdi. " Gel ben sana espriyi göstereyim."dedi. Elini kemerinin üzerinden çekip göğsünün üzerinde yazan yazıyı işaret etti. " Bak bakalım burada ne yazıyor?"dedi sesindeki alaycı tınıyla. " Arslan."dedi karşısındaki adam kısık çıkan sesiyle. Ardından Eylül'ün yaka kartını gösterdi Toprak parmak ucuyla. "Peki burada ne yazıyor." "Eylül Arslan." "Aynen öyle." dedi Toprak başını aşağı yukarı sallayarak. Ardından elini kaldırıp yüzüğünü gösterdi. " Bu."dedi sorgulayan sesiyle. " Yüzük." Eylül'ün elini tutup kaldırdı. " Bu."dedi tekrar. Aynı cevabı aldığında ellerini indirip birbirine kenetledi. Ve tekrar kaldırıp herkesin gözüne sokarcasına konuştu. " Birleştir bakalım ne çıkacak ortaya."dedi. Ardından masaya göz gezdirip karşısındaki adama dikti bakışlarını. Birkaç saniye cevap vermesini bekleyip adamın omzundaki elini sıktı. " Evlisiniz."dedi adam fısıltıdan farksız sesiyle. " Doğru cevap." dedi Toprak alayla. Adamın omzundaki elini çekip yüzünü Eylül'e çevirdi. Birkaç saniyeliğine yumuşayan bakışlarını tekrar buza çevirip masaya döndü. Birbirlerine kenetlenmiş ellerini gösterip: " Duyduğunuz gibi biz evliyiz. Daha öncesinde bilmiyordunuz çünkü bilmenize gerek yoktu. Şimdi öğrendiğinize göre herkese afiyet olsun." dedi. Masadan yükselen hayret nidalarını umursamazken masadaki yerine ilerledi. Eylül'ün elini bırakmadan yanındaki sandalyeyi çekip:" Geç güzelim." dedi. Yanlarındaki birkaç kişi duydukları ile küçük çaplı bir şok yaşarken onların gözü sadece birbirleri üzerinde idi.
You may also like
Slide 1 of 8
Element Krallığı cover
TAHİN İLE PEKMEZ (Düzenleniyor.) cover
ÇİSE'M cover
Son 8 cover
MAFYA'NIN AŞKI  cover
SINIR |Tamamlandı| cover
Sıcak Kanatlar cover
GÖLGE cover

Element Krallığı

34 parts Ongoing

81 milyon alem vardır. Biz sadece belli başlı olanları biliriz. Melekler, insanlar, hayvanlar, bitkiler, cinler ve şeytanlar. Peki ya bilmediklerimiz... Normal bir kız olduğunu düşünen Gece'nin macerasına kulak vermeye ne dersiniz? Kapak tasarımı: @CrystalSparkle09