‘’John McQueen. Artık neden Rosela Aubrey Travis’i öldürdüğünüzü açıklayacak mısınız?’’ dedi tok sesiyle hâkim Joseph. Karşısında ki on sekiz ila on dokuz yaşları arasında ki serseri tipli çocuk bir anda hayatına girmişti. Hayatı monoton olan hâkim Joseph Luke Travis bir anda kızının ölümünü duymuştu. Elli beşine girmek üzere olan bir adam için sağlık sorunları yaşatacak kadar üzücü bir haberdi bu ve bu haberi veren Savcı olan erkek kardeşi Nicholas Allin Travis’di. Karşısında ki serseri tipli çocuk yamuk bir gülümseme takındı karşısında ve başını dikelterek konuşmaya başladı. ‘’Bana hiçbir şekilde ceza veremeyeceğiz halde ne için konuşmamı istiyorsunuz ki?’’ dedi alayla. Adı John olan bu serseri tipli çocuk avukat dahi getirmemişti. Ve şimdiye kadar kendini savunmaya geçmemişti. Bu hâkim Joseph’in canını sıkıyordu. Böyle umursamaz biri nasıl olabilir diye düşünmeden edememişti. Üstelik bana ceza veremezsiniz gibide bir şey zırvalamıştı. ‘’Nasıl size ceza veremem Bay McQueen? Siz benim kızımı öldürmüşken mi üstelik?’’ dedi tükürürcesine hâkim Joseph. Sinirlenmişti. Bu karşısında ki serseri kızını öldürmüştü burada ona müebbet vermeden asla rahat nefes vermeyecekti hâkim Joseph. John ise alaylı sırıtışını suratından silmeden hatta suratında ki gülüşe daha fazla alay yükleyerek konuşmaya başladı. ‘’Sırlarımla Bay Travis. Sırlarımla.’’ ©Tüm hakları saklıdır.All Rights Reserved