Ve aniden bir kütleye tosladım, canım çok yanmıştı, Hangi öküzdü bu ?
"Yürürken önüne bakmaz mısın sen, yoksa yakışıklı birini görünce tanışmak için yaptığın zavallı bir numara mı bu?
Doğru mu duymuştum yoksa bu yavşak bana ezik muamelesi mi yapmıştı ? Kafamı kaldırdım en aşağlayıcı bakışlarımı ona yönelterek;
"Ah. Açıkçası bu nezaketten uzak tavrınızı sorgulamayacağım çünkü buraya değil bir hayvanat bahçesine ait olduğunuz çok belli ama bir ip ucu insanlar birine çarpınca böğürmek yerine özür dilerler ayrıca, esprileri zeki insanlar yaparlar, satirik olsa bile.
Ardından kibirli kibirli gözlerine baktım, meydan okudum;
"Özrünüzü sabaha kadar bekleyemem."
Başını hafifçe yana eğdi dudakları kıvrıldı.Ah! harika eğleniyordu. Kollarını bağladı ve o da meydan okurcasına baktı. Bana yaklaştı, gerilemedim, o buz gibi ifademi de çatlatmadım, dışarıdaki ezik milyonlarcasından biri değildim.İfademi bozmadığımı görünce şaşırdı ama belli etmedi. Kulağıma eğildi, sesini beni tahrik etmek için incelttiğini rahtlıkla anladım.
"Bir dahaki karşılaşmamızda, Hatırlat , öderim."
Gerçek ailem kurgusu!!!
Hep iyi kız tarafından okuduk hikayeleri. Kız iyi niyetiyle yaklaşır ancak ailesi hep ona karşı kötüdür. Karıştırıldığı kız kaldığı ailede travmalar bırakmıştır ve asla sevilmez. Ana karakter kız da bu önyargıları kırmak için çabalar.
Şimdi hikayeyi biraz tersine çevirsek? Kötü sandığımız o kızın gerçek ailesini bulmasını okusak?
Simay Naz Akgül sandığınız o kötü kız. Bu da onun hikayesi.
🤍
"Yaptığın son şey seni bizden kopardı. Her şeyinle seni kabul etmeye çalıştım ama olmadı! Durmadın, her seferinde daha fazla canımızı yaktın!" diye bağırdı annem. Gerçi artık annem değildi değil mi?
"Ben kısasa kısas yaptım hep! Çocukların bana nasıl geldiyse onlara öyle gittim!" Anlamıyordu. Onların yaptıklarına karşı üç maymunu oynuyorlardı.
"Bu yüzden öz kardeşimizi istiyoruz!" Daha fazla izleyici kalmak istemeyen Çınar annemle arama girdiğinde bakışlarım onu buldu. Öz aileme beni kötülemişti değil mi? Bu yüzden rahattı. "Eşyalarını aldın, defol artık evimizden!"
🤍
"Alışkın olmayabilirsin ancak zamanla alışacaksın." dedi arabayı durdurduğunda. Hemen önünde durduğumuz sarı renkli duvarlara sahip evi gösterdi. "Evine hoş geldin kızım."
"Kızım diyorsunuz," dedim evden gözlerimi çekmeden. Ona benim hakkımda hiçbir şey anlatmamışlar mıydı? Nasıl bu kadar içten ve samimiydi bana karşı?
"Başka ne diyeceğim?" dedi şaşkınlıkla. "Kızımsın sen benim."
"Benim hakkımda size anlattıkları şeyleri biliyorum," bakışlarım ona döndüğünde göz göze geldik. "Bana nasıl güveniyorsunuz?"
"Güvenmiyorum." dedi açıkça. "Ancak güvenmek istiyorum. Bu yüzden söylenen her şeye kulak tıkadım ve seni buraya getirdim."