"Seni affedemiyorum çünkü çok güzel baktın gözlerime. Gözlerine hapsettin tüm benliğimi, beni kendine inandırdın. Şimdi karnımda senden bir parçayla gidiyorum. Ha bu arada yalanda olsa güzeldik her şey için teşekkür ederim. Hoşçakal sevgilim." Bu ona son sığınışımdı, son hediyemdi. O beni sevmemişti bile sadece bir oyundu bu ve oyun bitmişti. Leyla'sız bir Mecnun kalmıştı geriye... Karan'sız bir Nisan. "Hatırlıyor musun sevgilim? Hani seninle bir kavgamız olmuştu. Büyük bir kavga... sonra sen kaybolmuştun bir süreliğine. Uzaklaşmak istemiştin benim olduğum ortamdan. Üç gün boyunca yastığını izledim biliyor musun? Nereye gittin diye sorduğumda benden uzaklaşmak istediğini söylemiştin. O an öldüm biliyor musun? O an zaman durdu benim için. Karan, ben şuan benden uzaklaşıp geldiğin yerdeyim. Son nefesimi nefesinin değdiği yerde vermek için burdayım. Hoşçakal hatıralarımın başrolü, hoşçakal ömrüm olan güzel adam." Elimde ki silahı daha çok sıktım. Son kez derin bir nefes aldım. Ve bir elimle karnımı okşadım. Onu da alıp gidecektim ondan. Canından habersiz gitmişti çoktan. Son nefesimi bile onun adını anarken vermek istiyordum. İhanetine rağmen, benden nefret etmesine rağmen. Gözlerimi kapatıp yüzünü hayal ettim bir süre. Silah tam kalbimin üzerinde, parmaklarım da tetikteydi. Artık gitme vaktiydi. KAPAK TASARIM; @Lavender_odor