Hayatın ta kendisiyim ben, her renkte acılar tatmış, beni benden geçirmek isteyen tüm kuşatmalara rağmen sağ kalıp, hala intikam gününü bekleyen son arbedeyim, benden alınan herşeyin çetelesini tutup devranın döneceği güne yeminliyim.
Adımı ağızlarına aldıklarında bazen dillerinde binbir tövbelerle gezen bir iblisim, adımı duyduklarında belanın çoktan eşiği atladığını çağrıştıran kişiyim. Ben kim miyim ? Acının bağrından kopup gelmiş, sessiz gecelere fırtına estirmiş, ruhumun kabuk bağlayan yaralarını inatla deşip kanımın akışından zevk alan sadistim,yağan yağmura inat hala kirlerinden arınmamış biriyim.
Ben MİLAS SOYSAL bir yanı yaralı olmasına rağmen acısına tuz basacak kadar sadist, birisinin bana acı çektirmesini isteyecek kadar mazoşistim sende kaybolmak istersen bilmediğim sokaklarımda, çevir sayfaları, kaderin seni kovaladığını bilmeden düş peşime, fırtınanın seni sürüklemesine imkan vermeden çıkalım buradan var mısın?
Senden tek birşey daha istemeliyim yoldaşım , gideceğimiz bu uzun ve yıpratıcı yolda olurda kafayı yiyecek konuma gelirsem, geçmişimle sınandığım o dakikalarda beni orada yalnız bırakma olur mu? Arkamda dur bana güvende olduğumu hissettir, sana güveniyorum.
"Kahretsin! Bu nasıl bir sistem!?"
Sinirle arkama yaslanıp ellerimle yüzümü avuçladım. Saatlerdir sisteme giriş yapmakla uğraşıyordum ama bir türlü giremiyordum. Sistemleri fazla kuvvetliydi. Hemde bir şirkete göre fazlasıyla kuvvetliydi. Bu daha çok şüphelenmeme neden oluyordu.
Tam tekrar deneyeceğim sırada telefonum çaldı. Arayan Maske idi. Telefonu hızlıca açtım.
"Ne buldun?"
Ses değiştirme cihazını kullanıyordu. Bu yüzdende sesi çok cızırtılıydı.
"Daha giriş yapamadım."
Yürek yedim belki de ama doğruyu söylemiştim.
"Şafağa kadar kayda değer bir şey bulamazsan kendine kaçacak delik ara."
"Efendim, sistemleri çok güçlü. Normalde bu kadar uzun sürmezdi. Lütfen, biraz daha süre verin."
"Sana yeterince süre verdim."
"Bir gün daha efendim. Lütfen."
Telefondan cızırtılı sesler gelmişti. Sanırım nefes veriyordu.
"Yarın şafağa kadar vaktin var."
Bir şey dememi beklemeden telefonu suratıma kapatmıştı. Hızla tekrar işe koyuldum. Umarım yarın şafağa kadar kayda değer bir şey bulabilirim...
(Bu kitabı okuyan/okuyacak olanlar size başta saçma gelse de sonradan ileriki bölümlerde ne olduğunu, neden olduğunu açıklıyorum! Çok saçma, bu ne ya, ne alaka, tarzında yorumlar yapmadan önce sabırla diğer bölümleri okumanızı rica ediyorum! Arada sırada yine de saçmalıklar olabilir, ki bu çok normal bir sürü kitapta var, onlar içinse şimdiden özür dilerim!)
*
17/02/2023 Notu: Kitap düzenlenmiştir!
*