Sadece bir Mojito...
Bir otel düşünün. Buraya en az 10 senedir geliyorsunuz. Her yeri avucunuzun içi gibi bildiğiniz, burada büyüdüğünüz bir yer.
Ben Kış, yanımda oturan ÇOK yakışıklı bir çocuk var. Konuşmasından anladığım kadarıyla Fransız. Yukarıda bahsettiğim, burada büyüdüğüm o oteldeyim. Son dakikada ayarlanmış bir tatildi ve gelmek için can atıyordum. Her seneki gibi, çocuk kesip, cankurtaranlarla kanka olacaktım, en azından sadece bu kadar olacağını düşünüyordum...
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."