Politik, psikolojik, sosyolojik ve bilim kurgu unsurlarını ele alarak hazırladığım kitapta, aşktan savaşa kadar, aradığınız bir çok şeyi bütün olarak bir hikayede inceledim.
İki bin elli yedi yılında bulunan bir keşfi, ele geçiren Kötü Tiyatronun Senaristleri, bir simülatör ile zihinlerini, bu zaman Dünyasında ki bedenlerine kopyaladılar. Ve gerçek geleceği, kendi çıkarlarına göre şekillendirmeyi hedeflediler. Bu zaman Dünya'sı tam olarak böyle kuruldu.
Bu Dünya'da yaşadığı sendromların, psikolojik olduğunu sanan Ahmet, kendini bulmak için evden kaçar. Bir grup gencin, tesadüfen karşısına çıkıp, gelecekten geldiklerini söylemesiyle kafası iyice karışır. Bir grup deliyle beraber olduğunu yada kendisinin delirmiş olduğunu düşünüp, kendi hayatına geri dönmek için, bu sefer onların arasından kaçar.
Git gellerin arasında kalan Ahmet, ARAYIŞ'ın içinde kendini bulmaya çalışır.
Bordo Bereli cesur bir askerin ve başarılı bir doktorun hikâyesi...
''Halide sana deli gibi aşık!''
En yakın arkadaşım, sevdiğim adama sırrımızı söylerken, duvarın dibinde gizlice onları izliyordum. Tüm bedenim heyecan ve korkuyla titriyordu, Ali Deniz'in insanın içini üşüten sesini duyduğumda kalbim buz tutmuştu.
"Şimdi git o arkadaşına söyle! Bin tane kalbim olsa birini bile ona vermem!"