Onu ait olduğu yerden mahrum bırakırsan, ruhum içinde kanayan yaralarını saramaz. Eğer ruhumu çalmazsan Romeo, işte bu benim ölümüm olur.
Annesinin ölümü ile hayatı değişen Biray'ın, hayatı değiştiği gibi hayattan beklediği tüm umutlar da değişmiştir. Ruhunun hemen hemen tümü ölen biri için yaşamak artık o kadar da önemli değildir. Ta ki o yeşil gözleri görene kadar...
Biray annesinin ölümüne sebep olan adamı öğrendiğinde her şey bir şimşeğin yeryüzüne düşmesi kadar hızlı gelişir. O yeşil gözlerle artık dönüşü olmayan bir yolculuğa çıkmıştır. Ve bu yolculuğun sonunda istediği tek şey o adamdan intikam almak olmasına rağmen, kendisini o yeşil gözlerin büyüsüne kaptırır. Yolculuğun sonunda ölüm bile olsa, o ölüme razıdır. Aslında onun tek ölümü o yeşil gözlerin ardındadır. Ruhundan geri kalanı ele geçiren o yeşil gözler, onun tek ait olduğu yerdir artık.