🌼 Aşkı uzakta aramamak lazımdı. Aşkı bir soluk kadar yakında aramak gerekirdi. Bir soluk uzağında... Bir uzak soluğunda.. Kursağının hemen kıyısında. Aşk çocukluktu. Aşk fedâkarlıktı. Aşk başlangıçlardı. Aşk; gönül pusulanın el verdiğince kaybolmaya çalışmaktı derin harelerde. Aşk; en büyük yanlıştan oluşan bir kaybedilişi yeniden ve yeniden süregetirmekti. Aşk; koca bir karanlıktı. Ask; koca bir tekerrürden ibaretti. Ve aşk; ayın en karanlık evresine benzerdi; Görünmez âmâ bir o kadar da yakıcı... ●●● "Ay; Samanyolunun uydusu ve güneş sisteminin naçizane parçası. Her ayın bitiminde 1 defa döngüsünü tamamlamakta olup o 30 günde tekrarlanan dört evresi mevcut.Derler ki ayın en güçlü evresi Dolunaydır. O kadar gösterişli olmasının da sebebi budur. Lakin öyle değil! Ayın en güçlü evresi yeni aydır! Evet. Hani o hiç görünürde olmayan evre va ya! Tam da o işte. O kadar görünmezdir ki, kimse koskoca Dolunayın parlamasındaki mutlak gücün ondan geldiğini akıl dahi edemez." Genç kız cümlesini bitiriz bitirmez gözlerini kollarını sıkı sıkı tutan adamdan çekmeden önce titrek bir soluk alıp ânın getirisi olan baskın halinden çıkıp iki adım geriye, tökezleyerek gitti. Başını hâlâ ona cümlesinin başından beri anlamsızca bakan adamdan çekip önüne eğdi. "Bunları bana neden anlatıyorsun Mahinev?" "Çünkü Mahinevin anlamı tam olarak da burdan geçiyor Zengin çocuğu! " Durdu genç kadın. Sarı saçlarının arasında gözyaşlarını kaybetmek istercesine fısıldadı sonra. "Ben de senin hayatında tam olarak bir yeni ayım! Senin deyişinle bir Mahinev! Asla Dolunay olamaycak bir Mahinev!" Ve o ân gökten;bu bedeni büyük âmâ yüreği küçük olan bu naif kadının gözyaşlarını yıkamak istercesine minik damlalar gök gürültüsü eşliğinde yeryüzüne indi. Yıllar önce ki gibi iki beden yine birAll Rights Reserved