Güneş'le Ay'ın ve suya karışan yansıması mide bulandırıcıydı. Her şeyi bir kenara bırakıp hıçkararak ağlama isteği burnunu sızlatırken göz yaşlarını sessizce geriye gönderdi Sarada. Daha sonra istediği kadar ağlayabilirdi fakat o an tek damla göz yaşına ayıracak zaman yoktu.
İçinde bulunduğu dünya, kendisiyle dalga geçermişçesine kızıla boyanmıştı. "Geç kaldın, Sarada." Her kelime önce kulaklarında, ardından zihninde çınlarken artık tutamadığı yaşları yanaklarında kendilerine birer yol çizerek kıyafetlerine damladı.
Artık bir faydası yoktu.
"Geç kaldım."
oOo
"Sa-ra-da." Gerçekliğinden emin olmak istermişçesine işaret parmağını bebeğin eline bıraktığında parmağını saran küçük el adamın gösünde derin bir yarayı sızlattı. Bir rüya gibiydi Sarada. Sanki her an parçalanıp yok olacak kırılgan bir illüzyondu kızın varlığı.
oOo
"Kimseye güvenme, Sarada. Kendin dışında hiç kimseye güvenme."