"Mine vücudundaki bütün kanın çekildiğini hissetti. Elindeki market poşetlerini ve çantasını birden bırakarak binanın girişine doğru koşmaya başladı. Sanki her şey ağır çekimde ilerliyordu şimdi. Girişte onu durdurmaya çalışan polise aldırmayarak binaya girdi ve merdivenleri ikişer ikişer çıkmaya başladı. İkinci kata geldiğinde kendi dairesinin önünde durdu. Kalbi kulaklarında atıyordu sanki. Nefes alış verişi düzensizdi. Dairesinin kapısı sonuna kadar açıktı. Onun evinin kapısı. İçeride bir sürü insan dolaşıyordu. Elinin tersiyle gözünden akan yaşları sildi ve bütün cesaretini toplayarak içeriye girdi. Kendi evi bir anda yabancı gelmişti genç kadına, ne tarafa gideceğini bilemiyordu. Girişin sol tarafında kalan salon kısmı gözüne ilişti bir anda. Büyük bir kalabalık vardı orada, Mine de oraya yöneldi. İşte o saniyeden sonra hızlandırılmış bir şekilde ilerledi her şey. Birileri ona bir şeyler söylüyor, dışarıya çıkarmaya çalışıyordu ama Mine'nin bütün dikkati o anda tek bir yere toplanmıştı. Salonun tam ortasında, kanlar içinde yatan arkadaşı Serpil'e. İşte şimdi topladığı bütün cesareti buhar olup uçmuştu. Önce oda etrafında dönmeye başladı, daha sonra her yer karardı."All Rights Reserved