Eski bir bina gibiyim. Dışım dökük, içim sökük. Üstelik mutluluğa açılan tüm kapılarım da kırık. Ne kendime dayanabilecek bir duvarım var ne de senden başkasına bakan umut dolu bir manzaram. Bunca şeye rahmen dik duruyorum ama sen yinede beni yanlış anlama , dik duruşlarım yıkılacak bi yer bulamamamdan mevsimler gibi değişiyorum sürekli bir güneş doğuyor Yüzüme sonra bir rüzgar yağmuru vuruyor suratıma... Anlayacağın ne sen benim dünyama dönersin bundan sonra ne de ben bu dünyada yer veririm sana ... Sahi Sen hiç yalnızlığından bile vazgectin mi ? Ben geçtim. Sonra kalabalığa karıştım. Kader bile yüzüme güldü. Ona da alıştım...All Rights Reserved