Her ne kadar sıradan sıkıcı bir hayatları da olsa şikayet etmeyen Amy ve Alara; ansızın bir akşam evlerine zorla giren, onların tabiriyle 'Siyah Kapüşonlu Adamı' gördüklerinde asla eski, sakin ve bir o kadar sıkıcı hayatlarına geri dönemezler. Artık her nereye giderlerse gitsinler peşlerini bir türlü bırakmayan bu adamdan kurtulmak için bir gece ansızın plan yaparlar. Yaptıkları plan sonucunda ne kadar peşlerindeki bu adamdan kurtulmaya çalışsalar da bu adamla birlikte peşlerine aşk ta takılır. Kızların bu gerilim dolu, aşka açılan hikayesinde yanımızda olmak ister misiniz?
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
"Her ne olursa olsun, sonucunda ölüm bile varsa, seni o şerefsizden korumak için canımı bile veririm Alara! Yeter ki sen tut şu elimi! Bırakma!"
Akmak için bin çaba sarf eden gözyaşlarımla baktım o güzel bakmaya doyamadığım yeşil harelere. Daha fazla ne kadar zarar görecekti benim yüzümden! Madem o benim için canını verirdi, ben de ölecektim onun için...
"Soyun!"
"Ne?"
Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster."
Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı.
"Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum.
Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı.
"Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı.
İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum.
Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı.
"Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu.
Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk.
"Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz."
Burada neler olduğunu anlamıyorum.
Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim."
Burada gözlük takan sadece bendim.