"Tıpkı yapbozun parçaları gibiydik. Birbirinden farklı iki karakterin, iki farklı parçanın tamamlanmasıydık biz." dediğini duydum kapı aralığından..
•
"Ben sana güvenmiştim Deniz. Kendimden bile çok güvendim."
Son cümleye kadar tutabilmiştim ancak gözümden akan yaşları. Gözlerimi kırpmadan dökülmüştü damlalar. Gözlerindeki hüsranı iliklerime kadar hissettim.
Hayalkırıklığıyla bakıyordu o koyu gözleri. Her zamanki sevinç, aşk, tutku yoktu gözlerinde. Sadece hazan vardı. Sonbaharın sessizliği ve hüznü yansımıştı gözlerine.
"Ben, üzgünüm." diyebildim sadece. Sadece iki kelime.
•
Odamın duvarları tutkuya hasret bakıyordu bana. Bomboş duvarlar eskisinden de soluktu. Sitem ediyorlardı bana. O duvarlar ki ne çok şey görmüşlerdi, nelere şahit olmuşlardı da dilleri yoktu.
•
"Sen benim en sevdiğim yanımsın Deniz."
•
Savaş ağa adlı hikayem ÇİLEM olarak değiştirilmiştir haberiniz olsun.
Bir de yeni okuyanlar için kitap olma ihtimali vardır. Şimdiden söylemek istiyorum.
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum...
"1 yıl, sadece 1 yıl sonra burdan herkesin seni bir ölü olarak sanması ile gideceksin."
Bunu diyen bir ağaya ne kadar güvenilir ki
Sevgiyi hiç tatmamış bir kız esir olduğu bir ağaya aşık olabilecek mi...
Kalbi kırıklarla dolu 22 yaşında genç bir kız ve Mardin'in aşiret ağası.
Berdele kurban gitmiş iki genç, iki deli yürek...
Her genç kızın hayaliydi beyaz atlı prens, peki ya bu sadece hayallerden ibaret ise.
Kuma kitabı değildir...
6 Eylül 2021
Telif hakları kesinlikle saklıdır.