"Benden korkuyor musun sevgilim?" Diye sordu yüzündeki kırgınlığı gizleyemez bir şekilde. Onu ilk defa gizlendiği maskenin ardından görebiliyordum. Bütün çıplaklığıyla, bütün gerçeğiyle.
"Korkması gereken kişi sensin." Dedim bastıra bastıra. Yüz ifadesi gevşedi. Bana attığı birkaç adım beni gererken onu daha da rahatlatmış gibi görünüyordu.
"Bütün benliğimi sana teslim etmişken, neden senden korkayım?" Fütursuzdu. Hayatıma girdiği gibi, yer edindiği gibi fütursuzdu. Onca şeye rağmen bunu söyleyebiliyor, kafamı karıştıracağını sanıyordu.
"Park Jimin-ssi, Kitty Gang adlı çetenin elebaşı olmaktan ve sekiz insanın ölümünün sebebi olmaktan tutuklusunuz. Konuşmama hakkına sahipsiniz, karakola vardığımızda avukatınızla görüşebilirsiniz."
Bunu bizim sonumuz sanmıştım ve yeniden yanılmıştım. Park Jimin için bizim hikayemizin bir sonu olamazdı.