Bade... İmam "Mehr-i müeccel olarak ne istiyorsun kızım?" diye sorunca "Üç talak hakkımı." diye cevap verdim. Cem kulağıma eğilip "Başka bir şey iste çünkü dinen o hakkını istersem elinden alabilirim." dediğinde bunu nereden bildiğini sorgulayamayacak kadar şaşkındım. Yine de öfkem ağır bastı "Olsun bir yıl sonra bitecek bir evlilik için mehir talep etmeyeceğim." diyerek cevabı yapıştırdım. Yüzünde oluşan şaşkınlık içten içe sevinmeme sebep oldu. Zavallıcık beni hiç tanımıyordu... Şu anda büyük amcamın salonunda oturduğuma ve torunuyla evlendiğime hâlâ inanamıyordum. Bana tercih hakkı sunulmamıştı, ya Miran Amcamın evli oğluna kuma olarak verilecektim ya da Bedirhan Amcamın bekar torunuyla, çocukluk aşkımla evlenecektim. Eğer sevdiğim adam ile evleneceğim için şanslı olduğumu düşünüyorsanız şanslı falan değildim. Cem'in mecburiyeti olmak arzu ettiğim bir şey değildi. Bana baktığında sadece kelepçe veya pranga görmesini istemiyordum ama gördüğünü biliyordum. Belki bana kalbinde minicik bir yer açardı ne yapar eder o daracık yere bile sığardım. Umut fakirin ekmeğidir derler umudumu kaybetmeyecektim. Elimden geleni yapıp ona gerçek Bade'yi gösterecektim. Sonra da beni sevmesini umut edecektim. Hayallerimin vücut bulmuş hali ne olur beni sev olur mu? Cem... Sinirliydim, delirmiştim, inanamıyordum, hatta kafayı yemek üzereydim. Benim adıma karar vermişlerdi bir hafta içinde evleniyordum. Aşık olduğum kadın babamın amcasının oğluyla evlenebilsin diye yakıyorlardı başımı. Üstelik beni evlendirecekleri kızı hiç tanımıyordum. Bade'yi asla sevmeyecektim her zaman bana yamanan kız olarak kalacaktı. Mecburiyetim olacaktı sadece. En kötüsü de teyzemin kıçına tekmeyi vurabilsinler diye kurban ediliyordum... ROMANTİK KOMEDİ Mardin Töre serisinin üçüncü kitabıdır. +18 YETİŞKİN İÇERİKAll Rights Reserved