Bir dilek hakkım olsaydı hiç büyümemiş olmayı dilerdim hep küçük, masum her şeyden bir haber olan küçük bir kız çocuğu olarak kalmak isterdim. Tek üzüntüm yakalandığım zaman söbelenmek olsaydı. Oynadığım körebe oyunların da saklı kalsaydı çocukluğum. "Büyümek birazda ziyan olmak demekmiş" sözünde buluyorum kendimi. Büyükçe kırıldım, kırıldıkça sessizleşmenin ne demek olduğunu öğretti hayat bana. Sustukça büyüdüm, büyüdükçe de hep çocuk kalmak istedim. Küçükken annem saçlarımla oynardı dizinde uyur kalırdım o zaman ki uyuduğum gibi hiç huzurla başımı yastığıma koyamadım annemin dizinde uyumak gibi huzur ve güven vermiyordu sanki. Sonra büyüdüm insanlar tanıdım ve onları tanıdıkça üzüntü ve gözyaşı ile tanıştım acılar ve hayal kırıklıkları göz kırpmaya başladı. Girdiğim sokaklar ışıl ışılken bir bir kapanıp çıkmaz sokak olarak kaldılar. Bu çıkmaz sokaktan çıkabilmek için hep ışık aradım kendime ufacık bir aydınlık istedim sokağıma ama karanlıklar içinde kayboldum.. Elif KarabulutAll Rights Reserved