Müziğin içindeki terk edilmiş an'a gel. Yabancılık çekme gözün dalarken boş duvarlarda. Beni bulabileceğin an'a gel. Seni çok sevdiğimi hatırla ama üzülme vaktin dolduğuna. Sadece kalacağını söyle.
Bilmiyorum kelimeler seni kaybederse ışık nereye gider. Hangi notanın terbiyesizliği kalır. Sevgilim. Seni dualar çok sevdi. Sonra da kalemim. Bildiğim en çok budur. Bizi hatırla ama üzülme. Gülümse, aşık olunası sesinden bir şarkı söyle ve benim utanarak eşlik ettiğimi, bilirsin sesim kötü.
Beni bıraktığın an'a gel. Gözünü kırpmadan seni canından çok seven kızı öldürdüğün an'a.
Bileğimden kan aktığı an'a gel. Üzülme, sadece kalbimden daha çok bir yerlerde izin kalsin, kalbimin acısı hafiflesin diyeydi işte. Gözlerim dolu konuşmaya geldiğim an'a gel. İki gözüm. Kalbimi paramparca ettin ama boş ver sesini, gözlerine bakmayı ne çok özlemişim.
Bana sımsıkı sarıldığın an'a gel. Kaburgalarımı kaburgalarına saplamak istercesine, içine hapsetmek istercesine sımsıkı sarıldığın an'a.
Beni bırakmayı düşündüğün anmış, beni bırakmayı aklına koyduğun anmış. Ah bilemezdim. Sana son kez sarıldığım an'a gel. Hep derler "bilseydim son kez sımsıkı sarılırdım" ben bilerek sarıldım, onu içime saklamak istercesine, ömür boyu sen kokmak istercesine sımsıkı sarıldım. Gittiğini bilerek, gözlerim dolu, ellerim soğuk, içim titreyerek son kez sımsıkı sarıldım. Sesine aşık olduğum adam. En son o gün nefes aldım. Derinden. Ciğerlerime kokun gitmeyi kestiği an nefes almayı bıraktım. Kursağımdan ileri gidemedi yaşamak için zorunda almış olduğum nefesler. Ben o gün senin yanına ruhumu bıraktım. Ben o gün sana beni bıraktım...
Şehvet ve tutku için aşık olmak mı gerekliydi?Atlas Kuzey bekarlığa veda partisinde hiç sevmediği bir kadına dokunarak aslında şehvet ve tutku için sadece aşkın değil nefretin de yeterli olduğunu öğrenicekti.
Seçil Sezgin'le şehvet , tutku ve nefretin içiçe olduğu bir hayata istemeden de olsa adım atıcak , bağımlısı olucaktı.