Harry Potter AU.
"Kıpırdama!" Belki de bu kelimeyi bugün seksen birinci kez kullanıyordu, bu durumdan sıkıldığı da ses tonundan gayet iyi anlaşılıyordu. Yine de modeli onu dinlemeyip üstündeki lacivert pelerinin ipleriyle ilgilenmeye başladı. Artık çileden çıkan kadın elindeki fırçayı sert bir şekilde tuvalin önündeki bölmeye bıraktı ve bir türlü uslu durmayan kumral adama doğru sert adımlarla ilerledi.
Onun geldiğini fark eden adam elini iyice düğüm olup karışmış olan ipten çekti. Esmer kadın uzun, ince parmaklarını çözüp tekrar bağlamak adına karışık iplerin üstüne kapattı.
"Sinirlendiğin zaman Rusça konuşmaya başlıyorsun." Dikkati hala iplerde olan kadın kısa bir "Hmm." ile karşılık verdi sadece. Susmayıp konuşmaya devam etti. Ses tonundan sırıttığı anlaşılıyordu. "Biliyor musun, her seferinde böyle yanıma gel diye kıpırdayıp duruyorum." Gözlerini iplerden ayırmadan alaycı bir sesle "Gerçekten mi? Ben de laftan anlamayan bir ahmak olduğunu düşünüyordum." diye karşılık verdi o da.
Sırıtması kahkahaya dönüşen adam kadını belinden kavrayıp kendine çekti. Işıltılı kahverengi gözlerin içinde kaybolurken, "Ah, Katerina..." diye fısıldadı.
Anlaşılan resmi bugün de bitiremeyeceklerdi.
Tüm hakları saklıdır falan filan.