Sonra çiçekler açtı kırlarda, kuraklık bitti, esaretini savurdu bu acının. Bahar geldi bak, pencereni sardı o hoş tınılar. Kurtulduk izlerini taşıyan savaştan. Şimdi vakit sevda vaktidir. Sağa sola savurduğun ellerinin arasından süzülen ışığa dokunmak istiyorum. Mahrum bıraktığın acılarına bile sarsan sıkıca, hissetsem, yaşasam hepsini, bırakmasam tek acı dahi sana. üzülme, kaldıramam acılarını diye; ben acının sesiyim, hatırla. Sana dokunamaz yok saydıklarım, korkutamaz beni gitmeler. Bak her yeri bahar sardı, umutla avuçladığın sabahlar bekliyor pencerende. Orada öylece durma, yüreğinde uyuttuğun yarınları uyandırmalısın artık.
Abi kitapları kıtlığı çekiyorsanız doğru yerdesiniz. Sizden istediğim ana karakter olan kız ile empati kurmanız. Babasına olan düşkünlüğünü anlamanız. Bu kitapta önyargılı abiler yok, karışan bebekler yok. Alışılmış klasik abilerim hikayesi değildir. Dikkat! Bu kitabı okurken neden benim abim yok diye dert yanabilirsiniz :)
"Onu istemiyorum." Nefret dolu bakışları bendeyken babamdan uzaklaştı. "Benim kızım değil o!" dedi ve üstüme atılmak için hamle yaptı. Fevri bir hareketle geriye kaçarken hemşirelerden biri annemin koluna enjektör sapladı. Sakinleştirici olduğunu tahmin ettiğim sıvı bedenine girdi, hareketleri yavaşça kesilirken hala sayıklıyordu.
"Gerçekleri söyle ona Yılmaz." dedi uykuya dalmadan hemen önce. "Öz ailesini bulsun."
Beni bitirecek kelimeler dudaklarından döküldü. Annem odaya alınırken babam da peşinden gitti. Bedenim titredi, vücudumu soğukluk kapladı. Bir insan narkozluyken asla yalan söyleyemezdi.
Başlangıç: 12 Haziran 2022