"O kadar sarkma düşersin falan." diyen sesi duyduğumda dehşete düşmüştüm.Korkuyla yan tarafa baktığımda onu gördüm.O çocuğu .Az öncekini.Ne yani orda ne işi vardı?
"Beni görmeye çalışırken düşmeni istemem doğrusu.Azıcık sola dönmen yeterli."diyordu yüzünden hiç kaybolmak bilmeyen gıcık sırıtışla.
"Hiç de bile , niye sana bakacakmışım ki ben?"dedim kollarımı göğsümde birleştirip gözlerimi kısarken.
"Peki neye bakıyordun o zaman?"
Güzel soru,takdir ettim doğrusu.Ne demeliydim ki?
Sana bakıyordum diyemezdim ki doğru anlamıştı maalesef ona bakıyordum.
Boğazımı temizledim: "Kardeşim aşağıda mı diye bakıyordum.Babam bakmamı söyledi."dedim bilmiş bir ifadeyle.Yüzündeki bozulmayı görmeyi çok istiyordum ama çocuk hala sırıtıyordu.Arkama bakmakta olduğunu gördüm.
Arkamı döndüm ve kimi gördüm bilin bakalııım: Mert'i.Ablasının bir tanesinii..
Kollarımı çözüp Mert'e döndüm."Geldin mi ablacıım."dedim gözlerimle içeri gitmesini işaret ederek.
"Bir yere gitmedim ki Azra.Kaç saattir kumandayı arıyorum.Nereye sakladıın? "dedi dudaklarını büzerek.Yan taraftan kahkaha seslerinin şiddeti artmıştı.
Aferin Mert, aferin ablacım. Sen böyle rezil et beni.