İntihar dolu bakışları tutundu gözlerime buğulu ve mezarlık dolu bakışları , çatık değildi kaşları dudağının kenarında ufak bir tebessüm kıyıya çarpan ölü anılarla dolu dudakları aralandı titrek bir soluk çaldı sesi sisli ve yağmurluydu " Gölgen düştü üstüme kime saklansam " yana yattı başı sanki ağırlık yapıyordu zihnindeki cesetler " hep yağmurların buldu beni ıslandım elbet " bakışlarını kaçırdı herkesin aksine utangaçlık duygusu hala yaşıyordu içinde en çokta Allah'tan utanıyordu " ne kadar çok istedim yürüyüp gitmek " kaşları çatıldı hoşnut olmadığını belli etti bu kelimesinden " iyi niyetli bir güne dünümü yarınımı emanet etmek " dudaklarıma ilişti gözleri anladım ve ona küçük bir tebessüm bahşettim silik ve emanet " çık karşıma düşman gibi aç kalbini bak ruhuma iyileşmiyor, iyileşmiyor hep yara bere senden sonra " bakışlarını kaçırdı dudaklarını bastırdı birbirine daha fazla söylemek istemiyormuş gibi hayır öyle değildi içini yakıp kavuran kelimeleri yutmak için susturmuştu beni ve kendisini savurup dağıtmamak için, gözlerine ısrarla bakmama direnmeyip tutuşturdu gözlerini gözlerime dudaklarımı aralayıp yorgun kelimelerin ses bulmasına izin verdim " yıkık ve su alan iki gemiyiz birimiz önce batacak fakat bunu sorun etmiyoruz çünkü biliyoruz diğerimizde batıyor anlık yaşanacak acı deli gibi korkutsada bizi sonumuzu bildiğimiz için korkusuz kalmaya direniyoruz ben önce batarsam ardımdan geleceğini biliyorum sende öyle bu yüzden kurtulmak için çaba sarf etmiyoruz ama birimiz sağ kalsa ölümüne direnirdik bunu biliyorsun, biliyorum..." gözlerinden geçen ışık hüzmesi sözlerime olan hoşnutluğundandı onun gibi başımı yana yatırıp bakışlarımı mühürledim gözlerine yeminliydik bizsiz yaşamamaya ve bizli ölmeye ...All Rights Reserved