47 parts Complete "Adios amigo."
Söylemeyi en çok sevdiği cümlelerden biri olmuştu her zaman. Arkasında bıraktığı cesetlere bakarak söylerdi bu iki kelimeyi ve yüzündeki gülümsemesiyle uzaklaşırdı. Nedeninin ne olduğunu sorgulamadan yerine getirdiği emirler yüzünden ölen onlarca insanın hepsine söylemişti.
Kısa bir zamanda nam salmıştı. Acımasızlığıyla, yalanlarıyla, mükemmel saklanışıyla ve elbette ardında bıraktığı cesetlerle. Şu ana kadar her emri sorgusuz sualsiz yeri ne getirmiş ve en ufak bir hata yapmamıştı.
Ama ne yazık ki bu durum değişecekti. Sonunda biri, gözlerini açacaktı.
*
Toplantı odasına girmeden kıyafetimi son kez düzelttim ve derin bir nefes aldım. Heyecanlı sayılmazdım onlarla tanışacağım için ama insanların bir kadın olduğumu öğrendiklerinde verdikleri tepkiyi izleyemeye bayılıyordum.
Kapıyı yavaşça itip içeri girdim ve onlarla karşılaştım. Ama en önemlisi, onunla. Hayatımda bu kadar yer edineceğini ve gözlerimi açacağını bilmeden etkileyici bakışlarımı göndermiştim o gözlere. Hemen de çekmiştim.
İçeridekiler bana anlamadan bakarken hafif sıska genç adam yanıma geldi ve yüzümdeki sırıtışı genişletecek cümleyi mırıldanarak karşımdaki adamların ağızlarını açık bıraktı.
"Tanıştırayım, Kurşun."
Akıllarından geçen soruları biliyordum.
Bu kadar ceset buna mı ait?
O nasıl bir katil olabilir?
O meşhur Kurşun, bir kadın mı?