ENKİ İLKEL İNSANI OLUŞTURMAK İÇİN AFRİKA DA BULDUĞU MAYMUN TÜRÜNÜ ANLATIYOR İlkel işçiler oluşturmak için, onun üstüne özümüzün işaretini koymak! Böyle demişti Enki önderlere. İhtiyacımız olan yaratık zaten mevcut! Böyle diyerek Abzu'nun bir sırrını açıkladı onlara. Diğer önderler Enki'nin sözlerini şaşkınlıkla dinlediler; bu sözler onları şaşkınlığa düşürdü. Abzu'da iki bacakları üstünde dik yürüyen yaratıklar var, diyordu Enki. Ön bacaklarını kol olarak kullanıyorlar, elleri de var. Bozkırın hayvanları arasında yaşarlar. Giyinip örtünmeyi bilmezler. Bitkileri ağızlarıyla kopartıp yerler, suyu gölden veya çukurdan içerler. Tüm bedenleri kaba tüylerle kaplı, kafaları aslanın yelesi gibi. Ceylanlarla itişip kakışırlar, sularda kaynaşan yaratıklarla eğlenirler. Önderler Enki'nin sözlerini şaşkınlık içinde dinlediler. Edin'de hiç böyle bir yaratık görülmedi şimdiye dek, dedi Enlil, inanmamıştı. Çok uzun çağlar öncesinde, Nibiru'daki atalarımız da bunlar gibi yaşamış olmalılar, diyordu Ninmah.
Gözlerimi kırpıştırdım. Bu bir çeşit şaka mıydı? "Sen kimsin?"
"Reyna Hodwick," parlak yeşil teni ve küçük kel bir kafası olan zayıf kıza istemsizce bakınmaya başladım. Yüzünde ilginç bir makyaj vardı; öyle ki, ela gözlerinin çevresi renkli pırlantalarla süslü gibiydi. Minik bir burna ve ince pembe dudaklara sahipti. Vücudu mor ve fiyonklu bir elbise ile çevriliydi. Ayaklarına ise gümüş rengi spor ayakkabılar giymişti. Cadılar Bayramıydı da haberim mi yoktu? "Güzelim biliyorum ama kimseye beş saniyeden fazla bakmamalısın! Bu ürkütücü."
"S-sen ürkütücüsün! Niye parlıyorsun?"
Güldü. "Siz neden parlamıyorsunuz?"