İslami bir kurgudur... "Okuma" o an anlamıyarak baktım ama o bir kez bile gözlerini kaldırmadı. "Efendim?" Cevabı için tekrar dudaklarına götürdüm gözlerimi çıkacak sessiz kelimeleri bekledim hevesle. Çıkmayan sesiyle bile beni etkiliyordu. Onun sesinin bir önemi yoktu! Sessiz sözcükleri öyle güzeldiki kalbim yerinde duramıyordu. Yerini ebediyen terk etmek istiyordu. "Dudaklarımı okumayı bırakın lütfen ben haram olduğunuz için yüzünüze bile bakmıyorum!" Dedi hiddetlenerek onu rahatsız ettiğimi anlamam uzun sürmezken gözlerimi hızla başka bir yere çevirdim. Zaten sabahtan beri rahatsız etiğimi bilerek ama dayanamıyarak onu takip etmiyor muydum? "Peki bana bir çare bulun o zaman sizinle sohbet etmek çok isterim hanımefendi" dedim onu tanımak istiyordum. O an ilk gün geldi aklıma bir başörtü yüzünden düşündüğüm şeyler aklıma geliyordu. Kendimden iğrenmeden edemiyordum bu güzel kalpli bayanı nasıl da yanlış tanımıştım. Belkide kırmıştım. Dudakları kıpırdayınca gözlerim yine sessiz sözleri beynime aktarabilme gayesiyle döndü, kızı rahatsız ettiğimi unutarak... "Am-" bir anda sustu. Kafasını öbür yana çevirerek yüzünü görüş açımdan çıkarttı. Yanında getirdiği minik çantadan bir defter ve kalem çıkartı bir şeyler yazdı ve sayfayı yırtıp elime tutuşturdu. Yanımdan kalkıp sahil boyunca yürümeye başladı. Bir an kalkmaya yeltensemde bugün onu yeterince rahatsız etiğimi düşünerek kendimi banka geri bıraktım. Elimdeki kağıdı istemsizce burnuma yaklaştırdım. Defne kokusunu derince içime çektim. Gözlerimi yumdum bir süre kalbimin sakinlemesini bekledim. En sonunda elimdeki kağıda döndü bakışlarım. "Uygun değil beyfendi lütfen sohbet ediceğiniz başka birini bulun ve beni daha fazla günaha sokmadan konuşmak istiyorsanızda işaret dilini öğrenin" kalbime bastırdım. Gözlerimi yumdum. Bu nasıl aklıma gelmezdi.All Rights Reserved