DOLUNAY
  • Reads 218,982
  • Votes 14,560
  • Parts 37
  • Reads 218,982
  • Votes 14,560
  • Parts 37
Ongoing, First published Oct 25, 2019
Sırt çantamı aldım. Artık bu evden taşınmam gerekiyordu. Ailemi çok özledim. Annem, babam ve Ablam.....

On aydır hiç birini görmüyordum. Gerçi bu benim tercihimdi. Yapmak zorunda olduğum bir tercih.....


Ailemden Annem ve Ablam büyücülerdi. Babam ise Kurt Adam. Hani böyle dizilerde olur ya aynı onun gibi. Böyle bir durumda benimde ya büyücü yada kurt olmam gerekiyordu ama tam olarak öyle değildim.


Bizim dünyamızda ikisini birden olamıyordunuz. Ya kurt ya Vampir ya Mutant Yada Büyücü olabilirdiniz.
 Bazen olduğunuz şeyden ekstra olarak özel gücünüz olabiliyordu. Yada nadirde olsa bazen gücünüz olması gerekenden az olup zamanla kaybolabiliyordu. Mesela Büyücüysen yaptığın sihirler, Büyüler güçlü olmuyordu ve zamanla normal bir insan gibi oluyordunuz.


Bizim özel olarak gittiğimiz okulumuz vardı. Ilkokul ortaokul lise ve üniversite. Bu okullara gitmek zorunluydu. Hem normal insanların derslerini görürdük hemde kendi insanlarımızın geçmişini öğrenip kendimizi güçlendirirdik.


Ben ortaokula kadar  bu okula gittim. Sonra aileme normal insanların yaşadığı  okula gitmek istiyorum demiştim. Çünkü okuldakiler benimle dalga geçiyorlardı. O zamanlar ne olduğumu bilmiyorduk. Ne büyü güçlerim vardı nede bir kurta dönüşüyordum. Benimde güçlerimin geçici olduğunu kabullenmiştim. Hemde o yaşta. Ablam normal okuluna devam ederken bende insanların yaşadığı yerde yaşayıp onların okuluna gidiyordum. Hafta sonları Ablamı ziyarete giderdik.


Sonra ne mi oldu Okuyarak Öğrenin.....
All Rights Reserved
Sign up to add DOLUNAY to your library and receive updates
or
#12arayış
Content Guidelines
You may also like
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor) by Maral_Atmc6
72 parts Ongoing
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
You may also like
Slide 1 of 10
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor) cover
Yılan Yuvası cover
YAŞAMAYANLAR (KİTAP OLUYOR) cover
on the deathbed cover
Lidena cover
Genesis [GAY] cover
FELAKET'İN KOLLARINDA cover
YIRTICI GÖZLER cover
90'lar Yeniden cover
İçimdeki Canavar (TAMAMLANDI)  cover

MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor)

72 parts Ongoing

Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.