Gördüklerim ve duyduklarım beni bir hayli şoke uğratmakla yetmemiş, gözlerimin dolmasına sebep olmuştu. Bakışlarımı başka yöne çekip elimin tersiyle yanağıma düşen yaşı hızlıca sildim.
"Aptalsın.." kızgındım fakat sesim oldukça kısık ve kırgın çıkmıştı. Benim izlediğimi biliyor fakat hâlâ devam ediyordu. Çünkü umrunda değildi.
Arkamı dönmüştüm, artık buradan tamamen gitme zamanıydı. Temelli olarak, artık ne onun yüzünü bir daha görecek ne de sesini duyacaktım. Yaşlarımı silmeden ilerliyor ve yanağımın usulca ıslanmasına izin veriyordum. Canımın ne kadar yandığını anlatamam. Hissizleşmiş olmama rağmen sanki son damlaydı beni taşıran. Herşey birikmiş ve bir anda bırakıvermiştim.
"Neden ağlıyorsun aptal? Biliyordun, seni değil onu sevdiğini. Sen onun için geçici biriydin. Sonuçlarına katlanmam gerekiyor.."
Her şeyin farkındaydım... Benimle konuştuğu süreç onunla olana kadardı. Canımı yakan ise hep aynı kız tarafından sevdiklerimi kaybetmemdi. Sorun bendeydi, yetersizdim.
Koştum..
Koştum..
Koştum..
Daha çokta koştum, nefesim kesilene kadar koştum. Ağlamıyordum sadece kendimi cezalandırmak istiyordum. Yere yığıldığımda ay'a baktım.
"özür dilerim... onun gibi olamadığım için."
Sırf kuzeni için Mardin'in Acımasız ağasına kurban edilen Larin...
Annesi için berdeli kabul eden Baran ağa...
Kuma yoktur!
Bol bol +18 sahneleri olacaktır!
Bunları dikkate alarak okursanız çok
sevinirim canlarım:)
Kıskançlık bol bol vardır!