☘☘☘ Puslu gökyüzü ayna misaliydi güzel gözlerin. İzdivaca bürünmüştü kötü ruhları. Kanlı ellerle çizmiştiler siyah bulutlardan sızan dolunayı. Çizildiği yerlerden kan döküp ağlıyordu o sıralar. İşte o vakit kalbe emarelerin bıraktı bir geçmişle doluydu tüm kirli zihinler. Çansız bir kuş gibi kanat çırpan ruhlara kafes olmuştu binlerce tasavvur. Teessür değildi hissedilen, teesürden fazla... O sıralar benliğini kaybetmiş küçük kızın yeislerine maliktiler. Büyüdükçe bencilleştiler. Kalplerin telvesine terk edilemeyen duygular insanların gözlerini körelttiler. Masum kalplerin cinayetiydi dost bilinenler. Sarih bir olayın üzerine örtmeye çalışan insanlar bilmeden iki gencin kaderini değiştirdiler. Değişen kaderlerinde buldular kulaklarındaki o Mahur parçaları. Bir beste o, bir beste diğeri kalplerde boğuldular. Biri bin parça eksik, Biri bin parça fazla, Ya bir bütün, ne eksik ne fazla Ya da hep olduğu gibi, hep bir eksik hep bir fazla... GÜCE HÜKMEDEN GÜÇSÜZLERE İTHAF... ☘☘☘ Beğeneceğinizi düşünüyorum bakmadan geçmeyin lütfen. Hikayemde hepinize yer var 💫💜 İçimden alıp buraya kattım, biraz eksik kaldım, o eksikliğide sizler yorum ve oylarınızla doldurun. Beraber yürüyelim bu yolda....💜✨
4 parts