Birden komutanımızın sesiyle irkildim "Bir daha birbirinize vurursanız ceza alacaksınız" komutana bakıp tamam işaretinden sonra kafamı hafifçe salladım. Zaten yerde duran Mira'nın bana vuracak ne hali kalmıştı ne de mecali. Onu fena benzetmiştim. Bu eğitim hoşuma gitmişti ne de olsa dövülen taraf ben değildim... Yerde duran Mira ya arkamı dönüp baktıktan sonra bir iki adım ilerlemiştim ki karın boşluğuma kuvvetli bir tekme geldi. Arkamı döndüğümde Mira bana vurmanın sevinci ile gülüyordu,bense nefes alıp vermekte zorlanıyordum. Komutanımız "Mira ben size ne dedim!? Çabuk odama gidip beni bekle"diye azarı basarken, çaresizlikle etrafım'a bakınıyordum Birden yere yığıldım. Artık nefes sizlikten gözlerim kararıyordu. Birden Araf'ın sesini duydum bana doğru koşarak "Komutanım Elisa galiba nefes alamıyor çabuk gelin" diyordu ... Herkes başıma toplandı o komutan kılıklı Yamaç'ta dahil. Bense hala yerdeydim. Yamaç bana doğru eğilip yanaklarımı avucunun içine aldı. Sanırım suni teneffüs yapacaktı.Aramızda az bir mesafe kalmıştı... işte şimdi kendime gelmiştim bana suni teneffüs yapmasına müsade etmeden ayağa fırladım.. elimi belime görürdüm yavaşça, ağrıyordu.. ama nefes alma düzenim yerine gelmişti . Ani kalkışımla herkesin gözü haliyle bendeydi.. gözümü üzerlerinde gezdirdikten sonra "tamam iyiyim ben ,yok bi şeyim."...diyerek hem onları hem kendimi tatmin etmeye çalışıyordum Artık iyiydim nefes alabiliyordum. Ama ölüm korkusundan değil öpülme korkusundan. Arkama bile bakmadan sadece karın boşluğunu tutarak koğuşa doğru ilerliyordum.Bütün tim sadece gülüyordu hemde bana.komtanımız da dahil Ben onurlu ve gururlu Elisa bunları takarmıydım hiç. Asla ...... O yüzden sadece yürüyordum arkamdakilere aldırmadan... ___________________________ Bu kitap üç kişi tarafından yazılmaktadır. Askeriyeyle ilgilidirAll Rights Reserved