Bileğini tutup biraz daha kendine çektiğinde, kokusunu kalbinde hissetti. Gözleri dudaklarından zümrüt yeşili gözlerine kaydı. "Anka kuşu imkansıza uçar. Sen de öyle yapıyorsun. İmkansızım Anka Demirbilek. Yanlış gökte süzülüyorsun." Gözlerini kaçırdı bileğini kurtarmaya çalışarak. Kurtulamayacağını anlayınca biraz daha yaklaşarak gözlerine odaklandı. "Anka kuşu inatçıdır. Yaşamı tekrar hissetmek için küllerinden doğar. Onun için imkansız diye bir şey yoktur ve gök onundur..."
7 parts