Birden ellerimi tutuverdi. Şaşırdım... Önce avuçlarındaki ellerime sonra yüzüne baktım. Yüzüne baktığımda aşka boyanmış yeşil gözlerini gözlerime kitlediğini fark ettim. Kalbimi kalbine esir etmek istiyor gibiydi. "Görmüyor musun halimi? Aşkından eriyorum, ruhum soluyor, senin yanında sana hasret çekiyorum. Ya sen nasıl bir adamsın. Ben gururumu çiğniyor seni sevdiğimi söylüyorum sen susuyorsun" dedi. Yeşil gözlerinden dökülen yaşlar yanağına doğru süzülüyordu. Kendimi savunmak istemedim. Çünkü kendimi savunmak onu daha fazla üzmekten başka bir şeye yaramayacaktı. Fakat susamazdım da. "Ne yapmamı bekliyorsun? Söyler misin ne yapmamı bekliyorsun? Kalbimdeki kor halen sönmemişken, çektiğim acılar küllenmemişken ve her an onun hatırası ile yaşıyorken sana nasıl kucak açmamı bekliyorsun" dedim ve sustum yine sustum...