Tüm sınıfın ilk defa bu kadar sessiz olduğunu fark ettiğimde yanımda oturan en yakın arkadaşımın gözlerini hayran bir şekilde sınıfına adımını attığı andan beri herkesin taparcasına baktığı kadından bir an olsun çekemediğini fark etmiştim. Kusursuz bacakları sınıfta gezinirken giymiş olduğu etek masadan yeni kalktığı için kıvrılmıştı. Kız erkek fark etmeksizin herkesin dibinin düştüğüne emindim. Bu kadın büyük ihtimalle çoğu yazardan daha hızlı sevdirmişti edebiyatı. "'Aşık olduğunuz insan gülüşünü sevdiğiniz insandır' demiş Dostoyevski." Dudağının kenarında olan tapılası gülüşü yine en sevdiğim şekilde yerini aldığında adımları sırama doğruydu. Gözlerini bir an olsun benden çekmeden göğüs dekoltesini açığa çıkartacak şekilde ellerini masama dayayarak öne eğildiğini fark etmiştim. Ön sıramdaki Mark benim yerimde olmak istediğini belli edercesine iç çekmişti. "Söylesene Ruby Jane, sen kimin gülüşünü seviyorsun?"