Her şey bir rüyayla başlamıştı aslında. Kaderin akıl almaz kervanına onlar da katılmıştı sonunda. Kim bilebilir di ki rüyalarına misafir olan kızın sesine aşık olacağını? Bir çift kanada tabi olurken, karşısına çıkmayı bekleyen ufacık bir ip ucuna talip kalan adam... Onca bekleyişten sonra hayat hikayelerinin masallara konu olacak kadar maceralarla bezeneceğini kim söylerdi? Yaralı bir kalbi anlamak için illaki başka bir kalbin de mi yaralanması gerekirdi? Güneş ve Mirza... Birbirlerini anlamakta zorlanan iki yaralı kalpti onlar. Şu an yaşadıkları kısır döngüde hayat onları sürekli bir araya getirse de beraber yan yana yürümeye değil de, en çok birbirlerini kırmaya, güçlünün güçsüzü ezip geçmeye zorladığı bir gerçek... Biri paramparça olup dağ gibi yıkılırken, diğeri yeniden hayata merhaba dermeye başlayacaktı. Aşılması zor yüksek duvarların ardında, saklı kalan bambaşka yüzler barındıran bir gerçek vardı. Kimselerin cesaret edemediği, boyunu aşan o duvarları bir gün yıkmayı başarabilecek miydi? Geçmişi asla unutmayacaktı belki... Bir sürü iz, birden çok kanayan yara... Çaresi yok muydu hiçbirini yeniden sarmaya? Birbirine çok yakın ama, bir o kadar da uzak! Gökyüzü denize âşıkken nasıl kavuşabilirdi? Uydurulan bir yalan uğruna iki inatçı insanın birbirlerini yanlış anlamaları kadar, yaşadıkları zorluklarla baş edebilecekler miydi dersiniz? Sevdiğini korumak adına aşkından vaz geçse de, yaptığı hatanın farkına varıp sil baştan vuslatlarına yeniden ermeye ne dersiniz? Gelin birlikte şahit olalım masalsı aşklarına! Wattpad de "RÜYALARINDAKİ MELEK" adlı ilk kitaptır. Kitap kapağı ya da içerik çalındığı takdirde yasal işlemlere başlayacağım.