Kıyameti Gördüm- Yeni Dünya
  • Leituras 1,373
  • Votos 63
  • Capítulos 15
  • Leituras 1,373
  • Votos 63
  • Capítulos 15
Em andamento, Primeira publicação em nov 20, 2019
Yıl 2040; 

3. dünya savaşı gerçekleşmişti. Bir çok canlı artık yaşamıyordu. Ülkeler tarihten silinmişti. Dünya nüfusu adeta bir arınmaya şahit olmuştu. Dünya acımasız yüzünü göstermişti. Belkide aldığı bu karar insanlığın devam etmesi adına gelişme olsada, bu yeni dünya da yaşamak sanıldığından daha zor.

Amerika Birleşik Devleti'nin savaş politikasında izlediği proje ise olayları daha da çıkılmaz hale getirmeyi başarmıştı. 

Peki şimdi ne olacak, insan oğlu kendi sonunu kendi mi yazmıştı. Kendi sonunu başlangıca çevirebilir mi? 

Bu denli birçok macerayı içinde barındıran ve olaylar silsilesi merak uyandıran, kitap Kahramanların yaşamla ölüm arasında serüvenlerini anlatmakta. 

Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.
"İçinde yaşanılan an geleceği kemiren geçmiştir"
                                                                      Henri Bergson

3. Dünya savaşı biteli 1 yıl olmuştu. Ülkeler bilim ve teknolojiyi savaşın her aşamasında, kazanmak amacı ile kullanmış, insanlığın yıkımını gerçekleştirmişti. Acımasızca geçen 15 yılda bebek, çoçuk, genç ve yaşlı bütün insanlar en acılı ölümü yaşamışlardı veya acımasız birer yaşayan ölü varlıklara dönüşmüşlerdi.

Hikaye içinde geçen tüm karekterler hayal ürünüdür.
Todos os Direitos Reservados
Inscreva-se para adicionar Kıyameti Gördüm- Yeni Dünya à sua biblioteca e receber atualizações
ou
#207kıyamet
Diretrizes de Conteúdo
Talvez você também goste
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu), de Maral_Atmc6
72 capítulos Em andamento
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
Talvez você também goste
Slide 1 of 10
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) cover
YASAKLANMIŞ TUTKU +18 cover
küçük ayı ve büyük ayılar cover
YAŞAMAYANLAR (KİTAP OLDU) cover
HAYALDİ *Gerçek Oldu* cover
Daddy issues cover
BAL ÇİÇEĞİ  cover
Ejderhanın Tutsağı cover
Kaçış cover
aswium 'tk cover

MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu)

72 capítulos Em andamento

Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.