Dilhun: Hâlâ korkuyor musun yalnızlıktan ve sevilmemekten? Dilhun: Hâlâ insanların düşüncelerini bu kadar önemsiyor musun? Dilhun: Mesala mavi mi hâlâ en sevdiğin renk. Dilhun: Sonra hâlâ sokakta bağıra bağıra şarkılar söylüyor musun ? ya da kalabalık caddede dans etmeye devam mı ediyorsun? Dilhun: Hâlâ muzip fikirler düşünüp kendi kendine gülüyor musun? ya da kaldırım çizgilerine basmamak için şekilden şekile girmeye devam mı ediyorsun? Dilhun:Hâlâ sana en çok keyif veren şeyler filmler ve kitaplar mı? Dilhun:Hâlâ en sevdiğin yemek Sarma mı ve yine tek rekabet gücü mantının elinde mi acaba? Dilhun:İstanbul'a hâlâ hayran mısın yoksa trafiğine sövmeye mi başladın? Dilhun: Hâlâ sokak havanlarına ve sokakta yatanlara üzülüyor musun? Dilhun: Hâlâ pantolonlara takıntılı mısın, gördüğün tüm siyah pantolonları alıyor musun? Dilhun: Sera ben seni çok özledim be! Dilhun: Olur da bir gün rastlarsam sana bunca senenin hıncıyla sarılacağım ve acıyacak kaburgaların adına şimdiden özür dilerim Sera: Kimsin sen? Sera: Beni nerden tanıyorsun . Dilhun: Sadece Kafamın hemen altında senin omzuna ihtiyacı olan biriyim. Dilhun: Lütfen gel artık ya. Çok ihtiyacım var senin omzuna başımı yaslayıp senelerin acısını çıkarır gibi ağlamaya. 💫💫All Rights Reserved