(+18 yaşa uygundur)
Yüzyılın kışı diyorlardı o seneki kışa... Yabani, bir kısrak gibi kişneyerek şahlanmış da şahlanmış alabildiğine hoyratça esiyordu poyrazı karayeli...
Buzdan geceler hüküm sürerken, biri vardı yatağında ter döken. Onun adı anaydı... Yüreğine matem çökmüştü oğlu, her anacığım dediğinde. Ayağı taşa takılsa oğulların ve kızların, ne zaman anacığım deseler; her bir kelimenin hecesi kanatlanıp yol bulur ve anaların yüreğine konardı...
Uyku tutmamış sabaha kadar, yasa bürünmüştü Emine kadın. Oğlu, ateşler içinde "anacığım" diye inledikçe, anasının yüreğine kızıl oklar saplanmıştı.
Biri daha vardı rüyasında kabuslar gören. Ahmet'i can evi, mahremi, sürekli kendisinden kaçıyordu... Sabah olup uyandığında bedeninde bir ağırlık vardı, elinde olsa yataktan hiç çıkmazdı. Emektar elleriyle gözlerini yokladı, gözleri hala ıslaktı. Bu yaşlarda neyin nesiydi? Sabaha kadar rüya görmüş ve rüyasında ağlamıştı ama gözlerindeki ıslaklık sanki gerçek gibiydi...
Kapak görseli Pinterest'ten alıntı.
12.5.2020
" Beni buradan çıkar lütfen." dedim fısıltıyla. Beni duyar duymaz, anlaşılmaması için yalancı bir gülümseme taktı yüzüne.
"Ah, buradan sonra bende sana uğrayacaktım. Ne güzel oldu karşılaşmamız" dedi. Bir yandan da koluma girip beni belli ettirmeden çıkışa doğru götürüyordu. " Bakıyor mu ?"dedim üzgün sesimle. Hemen anlamıştı kimden bahsettiğimi.
Kafasını etrafa bakar gibi kaldırarak tekrar bana döndü. " Evet bakıyor. Ama baya üzgün bakıyor. Bir şey mi oldu?" dedi merakla.
Üzgünmüş, eski sevgilisi yanında, salak karısı evde neye üzülüyorsa.
Sonunda çıkmıştık oradan. Uzaklaşır uzaklaşmaz kendimi sıkmayı bırakmıştım. Tutsak ettiğim ne kadar yaş varsa özgürlüğüne kavuşmuştu sonunda. Yanımda beni nasıl teselli edeceğini bilemeyen arkadaşım, perişan halimi izliyordu. Ayakta duramayan bedenimi taşın üzerine oturtup ellerimi tuttu.
" Ne oldu anlat hadi "
Nasıl anlatacaktım ki? Ağlamaya devam ederek kafamı iki yana salladım. Konuşmak istemediğimi anlasa da anlattırmadan bırakmazdı beni. Ellerimde ki elinden birini yüzüme getirerek göz yaşlarımı sildi.
" Anlat güzelim. Ne oldu" dedi tekrar. Çoktan kanlanmaya başlamış gözlerimle gözlerine baktım. Onunda gözleri dolmaya başlamıştı.
" Savaş'ın eski sevgili geldi"
Yanlış anlama ve bolca Aşkla dolu bir hikaye.
HÜMEYRA & SAVAŞ