Aşk ve imkânsızlık aynı bedende can buldu. Gözlerini açtığında iki duyguyu tanıdı. Biri yok olacak biri varolacaktı. Savaşı kim kazanacaktı? Şimdi hangisi ne kadar yaşayacaktı?
Nisan Devran - Egehan Asilzade
Zaman hızla geçip giderken korktuğum şey başıma geldi. Önce adım sesleri sonra adamların sesini duydum ne konuştuklarını tam duyamasamda beni aradıklarını anladım. Kalbim yeniden hızla çarpmaya başladığında korku tüm vücuduma nüfuz etti.
Bazen bir rüya görürsün uyanmak istemezsin gerçek olmasını isteyeceğin kadar güzeldir. Bazen de bir rüya görürsün uyanmak istersin, rüya olduğunu bilirsin ama gerçek olmasını istemeyeceğin kadar korkunçtur. Ben o rüyanın içindeyim işte uyanmak istiyorum, uyanamıyorum. Rüya diyorum ama değil biliyorum.
Gözlerimi kapatıp uyanmayı bekledim. Bu kötü rüyadan uyanmayı bekledim. O an omzuma dokunan el, uzuvlarıma felaket bir korkunun yayılmasına sebep oldu. Ben bu rüyadan uyanamıyordum. Gözlerimi açacaktım birazdan, 'Ne olacak?' sorusu beynimde çınlarken yüzüme yaklaşan sıcak bir nefes hissettim. İşte benim sonum gelmişti.
Tüm korkularıma rağmen gözlerimi araladım. Aşinası olduğum sima ve koku tüm algılarımı açtığında titreyen sesimden onun ismi döküldü.
"Egehan."
Aşk'ın kefareti karanlıktı,
Karanlık aşk'a giden yoldu.