Bütün cümlelerimi, kelimelerimi feda ettim.
Şakaklarımdan, köprücük kemiklerime doğru süzülen terleri hissediyordum. Avuç içlerimdeki kanların yere doğru damladığını, gözlerimdeki yaşların durmadan aktığını ve dudaklarımın ıslaklığını da hissediyordum. Gözlerimi, karşımda dağ gibi duran adamdan ayırmıyor, bu yaşadıklarımın hayal olmasını diliyordum. Bilinçaltımın bana işlediği bir oyun olmasını istiyordum.
"Beklemezdim," dudaklarımın arasından kayıp giden kelime, Devrim'in bana doğru dönmesine neden oldu. Göz göze geldik. "Herkesten beklerdim," yutkundum. Avuç içlerimden akan kanları üstümdeki gri pantolona sildim. "Ama sen..."
"Bunu kabullen," dedi. Sesi soğuğu sahiplenmiş, sesi bıçak olmuş sırtıma saplanmıştı. Gözleri ip olmuş, idamımımı resmetmişti. "Bu benim."
HAZAN DEMİRAY & DEVRİM HANCIOĞLU
*
12 Ocak 2020.
21.34
Argo ve yetişkin içerik içerir.
Terörler tarafından kaçırılan genç doktor, kendini hiç beklemediği bir anda mermilerin içinde bulur.
Terör örgütü liderinin yaralanması ve göğsüne saplı kurşunu çıkartmaları için kaçırılan doktor, ve doktorun orada olduğunu bilmedikleri için operasyona geçen Atmaca timi.
Peki üsteğmen Ömer Asaf, depoda gördüğü yeşil gözlere tutulup kalırsa, yahut Genç doktor İkra ona bakan o güzel ela gözlerin nefesini kestiğini hissederse.
Temiz, masum ve bir o kadar aşk dolu bir kitap sizleri bekliyor. Bakmadan geçmeyin :)